New York-Manhattan'da bulunan bu Katedral, daha merdivenleri çıkmaya başlarken "içerde ne var acaba" duygusu uyandırdı bende. Dıştan görünümü çok heybetliydi, içerisi kimbilir nasıldı.Şunu diyebilirim ki, içerisi dışarıyı aratmıyor. Her tarafta süslemeler, oymalar, duvarlarda halılar, heykeller..
Dünyanın en büyük katedrali olması için yapılan St. John the Divine Katedrali'nin yapımına 1892 yılında başlanmış. Mimarlar George Heins ve Christopher Grant Lafarge'nın, Romanesk - Bizans tasarımı ile başladığı bu katedral, bir türlü tamamlanamamış.Katedral tamamlanmadan tarihi eser olmuş yani :)))
Katedral'in mimari yapısı çok güzel.Özgürlük Anıtı'nı içine alabilecek, 162 metre yüksekliğinde bir kubbesi var.Sadece yılda iki kez, Paskalya ve Aziz Francis Bayramı'nda açılan 3 tonluk bronz kapılar, kabartma dökümler, sutunlardaki taş oymaları insanı büyülüyor.
Katedralin yukarı kısmındaki Büyük Pencere Rose, 10.000 'den fazla renkli cam parçalarından yapılmış ABD'nin en büyük vitray penceresiymiş.
Çatıya oturtulmuş melek, sempatiden çok insanı ürkütüyor... Bu azizlerin de hiç yükseklik korkusu yok sanırım.
Children's Sculpture Garden
Psikoposluğa ait bu katedral, kültürlerarası perspektifi bir çok açıdan yakalamış durumda.
Mimarlarından Henry Codman Potter'ın anısına yapılmış büst ve onu bekleyen mumlar...
Şu an bu Katedral'in, 2/3 si tamamlanmış durumda ve inşaat devam etmekte. Katedral tiyatro, müzik ve avangart sanat etkinliklerine de ev sahipliği yapıyor.
Gelecek yazım, "Intrepid Sea, Air&Space Museum-Newyork" olacak.
0 yorum:
Yorum Gönder
Yorumunuz icin tesekkurler.